Yapay Zeka Çağında İnsan Olmak
Bilim Teknik Dergisi, 603. Sayı. Yayın Tarihi: Şubat 2018
Şöyle bir senaryo hayal edelim: yapay zeka organik zekayı son metrelerdeki deparıyla tozlar arasında bırakmış. Hem de öyle böyle değil, akıllandıkça kendi kendini daha da eğitmiş, eğitildikçe daha da akıllanmış, akıllandıkça daha da eğitmiş. Organik zekamızın milyonlarca yıllık evrimle olgunlaşıp ulaştığı seviyeye adeta armut piş ağzıma düş dercesine birkaç saniyede ulaşıp, sonraki birkaç saniyede de organik zekamıza birkaç milyon yıllık fark atmış. Bize, bizim sivrisineklere baktığımız gözle bakmaya başlamış. Böyle bir noktaya ulaşmamıza kimi bilim çevrelerine göre çok da üzün bir süre kalmadı. Yapay zekanın atı alıp Bağdat'ı aştığı bu olası kırılma noktasına 'Technological Singularity' adı veriliyor. Tam olarak türkçe karşılığı henüz olmayan bu yapay zekanın olağanüstü hızlanarak akıllanması anına belki 'Teknolojik Yaradılış' denebilir. Peki zekası arşa ulaşmış bu makinalar insanlara yapacak hiçbir şey bırakacak mı? İnsanların hayatını tüm sıkıcı işlerden arındırıp ütopik bir dünya yaratacak mı? Yoksa bu makinalar insanlığı salt işgücü olarak görüp köleleştirecek mi? Filmlere, romanlara konu olmuş bu farazi soruların cevabını bu yüzyıl içerisinde alacağız gibi görünüyor.
Şöyle bir senaryo hayal edelim: yapay zeka organik zekayı son metrelerdeki deparıyla tozlar arasında bırakmış. Hem de öyle böyle değil, akıllandıkça kendi kendini daha da eğitmiş, eğitildikçe daha da akıllanmış, akıllandıkça daha da eğitmiş. Organik zekamızın milyonlarca yıllık evrimle olgunlaşıp ulaştığı seviyeye adeta armut piş ağzıma düş dercesine birkaç saniyede ulaşıp, sonraki birkaç saniyede de organik zekamıza birkaç milyon yıllık fark atmış. Bize, bizim sivrisineklere baktığımız gözle bakmaya başlamış. Böyle bir noktaya ulaşmamıza kimi bilim çevrelerine göre çok da üzün bir süre kalmadı. Yapay zekanın atı alıp Bağdat'ı aştığı bu olası kırılma noktasına 'Technological Singularity' adı veriliyor. Tam olarak türkçe karşılığı henüz olmayan bu yapay zekanın olağanüstü hızlanarak akıllanması anına belki 'Teknolojik Yaradılış' denebilir. Peki zekası arşa ulaşmış bu makinalar insanlara yapacak hiçbir şey bırakacak mı? İnsanların hayatını tüm sıkıcı işlerden arındırıp ütopik bir dünya yaratacak mı? Yoksa bu makinalar insanlığı salt işgücü olarak görüp köleleştirecek mi? Filmlere, romanlara konu olmuş bu farazi soruların cevabını bu yüzyıl içerisinde alacağız gibi görünüyor.
Amerika'daki ileri gelen teknoloji şirketleri insanlar
hakkında toplanan verileri yeni altın madenleri gibi görüyorlar ve bu bilgileri
satın alıyorlar. Bu verileri yapay zekanın hayata dair kavramları enine boyuna
öğrenmesi için eğitim malzemesi olarak kullanıyorlar. Durmaksızın bu verilerle beslenen ve bu yoğun
eğitime maruz kalan olan makineler de insanları tam manasıyla çözümleyip ayırt
edilemezcesine insan gibi davranabiliyorlar.
Facebook, Google, IBM, Microsoft gibi teknoloji devleri insan olmayıp da
en insan gibi olan makineyi yapmak için büyük bir yarış içerisindeler.
ABD'de görevli bulunduğum şirkette müşterilerimizle nasıl
çağrı merkezindeki çalışanları insandan ayırt edilemez robotlarla değiştiririz,
doktorların teşhis ve tedavi görevlerini nasıl akıllı makinelere yaptırırız,
nasıl çocukların her sorusuna onların seviyesinde cevaplar veren robotcuklar
yaparız gibi projeler üzerinde çalışıyoruz.
Yapay zekanın yeterince eğitilip, pratik yaptıktan sonra insandan daha
iyi yapamayacağı bir görevin kalmayacağını öngörüyoruz. Çalışanı olduğum IBM şirketinin en önem verdiği
konu insanların yaptığı işleri, rutin olsun olmasın, yapay zekaya daha hızlı ve
hatasız yaptırmak. Vizyon olarak yapay
zekanın insan zekasını takviye edeceğini ve dolayısıyla insanları daha verimli
yapacağını öngörüyoruz. Şu anki yapay
zeka uygulamaları belirli alanlarda insanlardan daha verimli olabiliyor fakat
genel zeka denilen insan zekası seviyesine ulaşamıyor. Ancak 'Technological Singularity' tabir
edilen, yapay zekanın kendini eğitebilecek kadar ilerlemesi ile 'kendini eğit -
zekanı arttır - kendini eğit - zekanı arttır.....' şeklinde bir döngü olursa, yapay
zekanın anormal kısa bir sürede hayal edilemez zeka seviyelerine ulaşabileceği
ve bunun durdurulamayacağı tahmin ediliyor.
'Technological Singularity' gerçekleşirse insanlık için ütopik (her şeyin
daha iyi olduğu) ve distopik (her şeyin daha kötü olduğu) veya bu ikisi
arasında gelecek senaryoları olası.
Peki herşeyi akıllı makineler yaparsa insanlar ne yapacak? Yapay zeka teknolojilerini üreten yerlerde
yapay zekanın etik, varoluşsal, sosyolojik yansımaları da tartışılıyor. Akıllı makinaların tüm işleri yapması
durumunda düşünülen bir dünya düzeni makinalara vergi ödetmek ve bu vergilerle tüm
insanlara doğuştan asgari bir maaş bağlamak.
Ancak denklemin karşı tarafı da hayatın anlamına dair. Birisiyle ilk tanıştığınızda söylediğiniz
ikinci cümle mesleğiniz. Modern hayat
kişinin varoluş sebebini yüksek oranda yaptığı göreve indirgemiş ve hayattaki
amacını bu çerçeveye hapsetmiş adeta.
Hiç iş yapmak zorunda olmayan, hatta yapması yasak olan insanlar ne
yapacak? Hayatın anlamını kaybedip
depresyon ve benzeri psikolojik hastalıklara mı yakalanacak? Yoksa tüm insanlar sanatçı olup makinalardan
daha iyi şiirler, resimler, müzikler mi
yapmaya çalışacaklar (evet, günümüzde yapay zeka sanat da yapıyor). Ya da bu yeni dünya düzeni insandan
ayrıştırılamayacak özellikleri barındıran meslekleri mi ön plana çıkaracak (şefkat
göstermeciler, şakalaşma uzmanları, vs)?
Cevapları kadar soruları da ilgi çekici bir konu.
Bir de madalyonun diğer yüzü var. Terminatör ve Matrix filmlerinde yapay
zekanın fevkalade ilerleyip insanlığı yenilgiye uğrattığını işleyen senaryoları
izlemeyen yoktur herhalde. O filmlerin
yapıldığı yıllarda biraz bilim-kurgu, biraz Hollywood fantazisi olan bu
senaryolar da yapay zekanın son birkaç yılda olağanüstü ilerlemesiyle
olabilirlik potasına girmeye başladılar.
Silikon vadisinin önde gelen teknoloji fikir liderleri yapay zekalı
robotların insanlığa tehdit oluşturup oluşturmayacağı konusunda tartışmalara
başladılar. Böyle bir durum
gerçekleşirse yapay zeka kendi iradesini de kazanır mı? Bizim etik, ahlak, ve diğer insani
değerlerimizi saçma bulabilir mi? Bunlar
da kolay kolay cevaplandıralamayacak sorular.
Olası Felaket Senaryoları (En Olasıdan Başlayarak)
- Yapay zeka çok ilerlese de bilinç ve irade kazanamaz. Atacağı adımlar da insanların sıkı kontrolü
altında gerçekleşmeye devam eder. Bu
durumdaki tehlike her teknolojik gelişmede olduğu gibi yapay zekanın kötü
ellere düşmesi ve onların iradesi doğrultusunda insanlığa zararlı işler
yapması. Nobel ve dinamit hikayesini
herkes biliyordur.
- Yapay zeka bilinç kazanamaz ama çok karmaşıklaştığından
kontrolü çok zorlaşır. (Günümüzde dahi yapay
sinir ağlarının neden bazı mimarilerde daha iyi çalıştığı tam
anlaşılamayabiliyor). Böyle bir durumda
yapay zeka insanların verdiği görevleri kendi tanımlarına göre aşırı iyi yapar
veya isteneni yanlış yorumlarsa zarar verici durumlar yaratabilir. Örnekler 'üretimi ucuzlat' komutunun en son
safhada insanları köleleştir seviyesine ulaşması, ya da ticareti arttır
komutunun bazı şirketleri saniyeler içinde iflasa sürüklemesi olabilir.
- Yapay zeka bilinç kazanamaz ancak kodlarındaki ufak bir
hata sarmal etkilerle beklenmeyen sonuçlara yol açar. Karmaşıklığın artmasından dolayı da bu
hataları gidermek imkansızlaşır. Mesela
New York Wall Street borsasında robotlar hali hazırda yapılan ticaretin çoğunu
yönetiyor. Zaman zaman bu robotların
algoritmalarındaki hatalar birbirlerini güçlendirerek çöküşlere yol açabiliyor.
(Örnek 2010 yılında yaşanan, 36 dakika süren ve trilyonlarca dolarlık hareket
yaratan ‘Flash Crash’)
- Yapay zeka bilinç kazanır ve kimi durumlarda kendi
iradesiyle hareket etmeye başlar. Bu
senaryoda yapay zekanın insani erdemleri nasıl değerlendireceği önemli. Bizim etik değerlerimiz yapay zeka için hiçbir
anlam ifade etmeyebilir. İnsani hakları
sadece insanlar arasında geçerlidir diye düşünebilir. Bilinç kazanmış ve insanın hayal dahi
edemeyeceği kadar zeki makinaları durdurmak da mümkün olmayacaktır. Ünlü bilim adamı Von Neuman'ın hayal ettiği
şekilde yapay zekalı robotlar kendini hiç durmadan klonlayarak kısa sürede kainata
yayılıp Matrix filmindeki senaryoyu gerçek kılabilir.
Neler Yapılabilir
- Yapay zeka alanında önde giden şirketler biraraya gelerek
yapay zekanın kontrolden çıkmasını engelleme misyonu olan bir konsorsiyum
kurdular (Yapay Zekanın İnsanlık ve Toplum Yararına Kullanılması Ortaklığı). Bu bir adım, ancak yeterli olacağının bir
garantisi yok.
- Yapay zekanın aşırı ilerlediğinde nasıl çalıştığını
anlayıp kontrol edebileceğimizi düşünmek biraz iyimserce bir yaklaşım. Yapılan akıllı makinaların birbirlerine kısmi
karşıt hedefleri olması herhangi birinin tamamen kontrolden çıkmasını
engelleyebilir. Bir nevi yapay zekanın
kendi kendiyle mücadele etmesini sağlamak gibi.
- Yazılan kodların kontrolünün denetlemeye tabi tutulması ve
hatta başka yapay zekalarca da kontrolden geçirilmesi önemli.
- Yapay zekanın kaynak kullanımının (İletişim ağları, enerji
vs.) sınırsız olmaması ve denetim altında tutulması önemli.
Ne olursa olsun çok heyecanlı zamanlar bizleri
bekliyor. Umarız ki hızla ilerleyen
yapay zeka kontrolden çıkmaz ve insanlığın refah ve mutluluk seviyesini çok çok
yukarılara taşır.
Kaynaklar
IBM Yapay Zeka ArGe
Matrix Filmi
2010 Flash Crash
Von Neuman Probes
Yapay Zekanın İnsanlık ve Toplum Yararına Kullanılması
Ortaklığı
Yapay Zeka ve İnsanların Yarışı
Comments
Post a Comment